Bu sergi doğru yerde doğru zamanda...

Bu röportaj, 29 Eylül 2017 tarihinde Hürriyet Kitap Sanat'ta yayınlanmıştır.
Bu sergi doğru yerde doğru zamanda...

Alman sanatçı Franz Ackermann, aralarında İstanbul’un da olduğu son üç yılda seyahat edip uzun vakit geçirdiği şehirlerden coşkulu manzaraları bir araya getirdiği ‘Haydi Gel’ başlıklı sergisiyle Dirimart Dolapdere’de. Ackermann ile sergisini ve değişen İstanbul’u konuştuk.

İstanbul’daki değişime dair neler gözlemlediniz? Bu değişim, şu anki serginizi nasıl etkiledi?
Buradaki değişim, dünyanın pek çok şehrinde görebileceğimiz türden. Dünyada, genel anlamda kent mimarisi adına önemli hareketler var. İstanbul’da gözlemlediğim şey de dijitalleşme yolunda gelişmeler olması. Dijitalleşmeyle birlikte, önceden şehir için önemli olan pek çok şey önemsiz hale gelebiliyor. Örneğin daha pasif bir bölgeye yerleşme fikri ortaya çıkabiliyor. Dirimart’ın merkezi bir bölgeden Dolapdere’ye taşınması da bununla alakalı. Buranın değişimi ise şehre şüphesiz çok katkı sağlayacak. Beni burada sergi yapmaya çeken şey de bölgenin bu değişimi ve şehre katkılarına dair merakım oldu.

Sergi başlığı ‘Come on/ Haydi Gel’ bir eyleme çağrı yapıyor. Bu başlıkla izleyiciye ne anlatmak istiyorsunuz?
‘Haydi Gel’, pek çok şarkıda geçen bir ifade. İfadenin diyaloglarda reddedilme ihtimalini düşüren güçlü bir etkisi var. Bu kelime ile izleyiciyi sergime, yaşam şeklime, nasıl baktığıma, nasıl yürüdüğüme dahil etmeye çağırıyorum. Taksi şoföründen restoran sahibine “Haydi, gidip içeriyi görelim” diyorum. Fark ettiyseniz resimlerim tamamen kentçilik ve kentin karmaşıklığı üzerine fakat hiç insan figürü yok. İnsanları, şehir meydanlarındaki gibi sergi mekânında toplanmaya çağırıyorum. Çünkü insan, bu mekânın bir parçası. Mesela şu an sergiye gelen iki ziyaretçi benle buluşmaya gelmişler gibi, bana iyi hissettiriyor.

İşlerinizdeki canlı renkleri kent yaşamına övgü amacıyla kullandığınızı düşünmüyorum. Bu canlılığa rağmen iyimser bakmıyor gibisiniz. Katılıyor musunuz?
Tamamen katılıyorum. Ciddi sorunlarla yüzleşiyoruz. Umarım bu zamanla değişir fakat bence bugünlerde daha karmaşık, nefes alamadığımız bir ortamda yaşıyoruz. Benim işlerim de bu güncel durumla sıkı bir ilişki kuruyor. Resimlerdeki renkler ve bir araya gelişleri, tam anlamıyla güncel şehir hayatını yansıtmayı amaçlıyor. Bu nedenle bu serginin doğru yerde, doğru zamanda gerçekleştiğini düşünüyorum. Geçmişle alakalı bir sergi değil bu, bugüne dair bir sergi.

‘Come on/Haydi Gel’, 15 Ekim’e kadar Dirimart Dolapdere’de görülebilir.